6 Temmuz 2016 Çarşamba

The Dressmaker


"Düşlerin Terzisi" adını duyunca, farklı beklentilere girdim tabi bir "düşsever" olarak. İlginç bir filmdi; basit, sade, net... Ünlü roman "Yüzyıllık Yalnızlık" geldi aklıma, hani her şey bir yerde olup bitiyor ya, ondan. Güçlü dilinden değil yani :)

Geçmişle yüzleşmek, hepimizin hikayesinde en önemli mesele. Kaçarak ya da yok sayarak bir yere varılamayacağını öğreniyoruz bir şekilde. Henüz geçmişiyle yüzleşemeyenlere de kendi hayatlarından spoiler vermiş oldum :)

Hayatının bütününü göremeyip, kendi duvarları arasına sıkışıp kalmış insanlar ve kendi geçmişiyle yüzleşirken, diğerlerine de "yol" açan bir insan gördüm bu filmde.

Her ne isen  O'sun. Kabul et ve yola devam...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder